Uluslararası enerji piyasasında büyük değişimler yaşanıyor. Amerika'da eğilim, birkaç yıl önce düşünülemez olduğu düşünülen bir hedefe doğru: enerji bağımsızlığı. 'Franking' kaynaklı petrol ve gaz, dünyanın en büyük tüketici ülkesinde arzda devrim yaratan deus ex makinesini oluşturdu.
Japonya'da, eskiden önemli olan nükleer enerjinin payı, güvenlik sorunları ve kamuoyu baskısı nedeniyle fiilen ortadan kalktı: Mart 2011'deki tsunamiden önce çalışan elli nükleer santralden yalnızca biri veya ikisi faaliyette ve ve Japonya, petrol ve gaz ithalatını çoğaltmak zorunda kaldı.
Ama şimdi Japonya'nın bir planı var. Suudi Arabistan'ın nükleer enerji santralleri kurmasına yardım etmek için (Suudi planları önümüzdeki yirmi yıl içinde 17 gigawatt yeni nükleer kapasite gerektiriyor). Suudi Arabistan'daki enerji talebi hızla artıyor ve eğer nükleer enerji ile karşılanabilirse, petrol Japonya da dahil olmak üzere dünyanın geri kalanına ihraç edilmeye devam edecek.
