pay

Botların müzayedesi, kısa vadeli tahviller, riskler ve getiriler

Bugünkü Bot müzayedesi 2 şeye tanıklık ediyor: 1) İtalyan Devleti rüzgara karşı kürek çekmek ve siyasi risk algılayan bir pazara yüksek getiriler ödemek zorunda kalıyor; 2) Nicola Zanella'nın ilk bölümü yayınladığımız Youinvest'te açıkladığı gibi, kısa vadeli ve uzun vadeli menkul kıymetler arasındaki seçim çok belirsiz.

Botların müzayedesi, kısa vadeli tahviller, riskler ve getiriler

  Yüksek finansal sağlamlığa sahip bir devletin (örneğin, Amerika Birleşik Devletleri veya Almanya) geleneksel, yani nominal oranlı, uzun vadeli tahvillerinin (vadesi uzak) daha kısa olanlardan daha yüksek bir getiri oranı sunmasını beklemek doğaldır. vadeli tahviller.
  İki vade arasındaki pozitif getiri farkına vade veya vade primi denir. Bu sezgi, aynı zamanda, tarihsel olarak çoğunlukla yukarı eğimli olan getiri eğrisinin eğimiyle de doğrulanıyor gibi görünüyor (uzun tahvillerin getirileri, kısa vadeli tahvillerin getirilerinden daha yüksek). Nitekim, bazı iktisatçılara göre, bazı yatırımcılar için kısa vadeli tahviller uzun vadeli tahvillerden daha riskli olabilirken, diğerleri için tam tersi olabileceği göz önüne alındığında, pozitif bir vade primi beklemek için iyi bir neden yok. Örneğin, uzun vadeli ufku ve uzun vadeli yükümlülükleri olan yatırımcılar için, vadesi uzak olan tahviller en az riskli yatırımdır (sıfır kuponlu, yani kuponsuz, yatırılan paraya ihtiyaç duyulduğunda vadesi gelen bir tahvil düşünün, böylece yatırım stratejisi ile ulaşılmak istenen hedef arasında mükemmel bir uyumun sağlanması).
  Bu yatırımcılar için, satın alınacak tahvillerin gelecekteki oranının belirsiz olduğu göz önüne alındığında, T-Bonolarına (bizim YİD'lerimiz) uzun vadeli yatırım aslında sözde yeniden yatırım riski sunar. Öte yandan, kısa vadeli yatırımcılar için, faiz oranındaki artış riski ve bunun sonucunda gelecekteki satış fiyatına ilişkin belirsizlik göz önüne alındığında, uzun vadeli tahviller risklidir.

OKUMAYA DEVAM ETMEK İÇİN YUKARI GİT senyatırım 

Yoruma