Bugün yatırımlar için en büyük tehlike nedir? Değişken piyasalara ve ekonomik büyümeye yanıt verdiğiniz için sizi affedebilirim. Ancak gerçekte yatırımcının kendisidir.
Modern yatırımcı sadece endişeli değildir. Derin bir çelişki içindedir. İtalyan ve küresel yatırımcılar üzerinde yaptığımız son araştırmamız, bu çatışmanın ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Aslında, tasarruf sahipleri varlıklarının büyümesini istediklerini ancak risk almak istemediklerini beyan etmektedirler. Düşük maliyetleri nedeniyle pasif yatırımlara değer verirler, ancak daha az riskleri olduğuna inanırlar. Yatırımlarının performansını kişisel hedeflere göre ölçmeye niyetlenirler, ancak daha sonra hiçbir hedefleri olmadığını kabul ederler. Kendi emeklilikleri için daha fazla sorumluluk almaları gerekeceğini anlıyorlar, ancak ilgili maliyetleri hafife alıyorlar. Ve liste uzayıp gidiyor.
Bütün bunlar ne kadar önemli? Bu düğümlerin çözümsüz bırakılması, tasarruf ve yatırım yapma kabiliyetini azaltır ve tasarruf sahiplerinin bugünden istikrarlı ve huzurlu bir yarın sağlayacak şekilde hareket etmelerini engeller.
Tedbirli, ancak çift haneli getiriler arıyor
Görüşülen İtalyan tasarruf sahiplerinin çoğu kendilerini "ihtiyatlı" olarak tanımlıyor. Aynı zamanda, hedeflerine ulaşmak için enflasyonun %9,9 üzerinde ortalama getiriye ihtiyacı olduğunu söylüyor - ki bu mevcut ortamda onları önemli ölçüde oynaklığa maruz bırakacaktır. Pek çoğu riske tahammül edemiyor gibi görünüyor: Aslında İtalyanların %82'si güvenliği performansa tercih ediyor. O halde yatırımcıların ihtiyaç duyduğu şey, risk kavramı hakkında daha iyi eğitim ve bunun ne kadarını gerçekten tolere edebileceklerini anlamalarına yönelik rehberliktir.
“Düşük maliyet” görür ve “daha az risk” düşünür
Pasif veya endeks yatırımı söz konusu olduğunda, şaşırtıcı sayıda yatırımcı daha düşük maliyetlerin daha az risk anlamına geldiğini düşünüyor. On İtalyan yatırımcıdan altısı, pasif enstrümanların daha az riskli olduğunu ve kayıpları en aza indirmek için yararlı olduğunu düşünüyor. Ancak doğası gereği pasif fonlar risk yönetiminden yoksundur.
Piyasalar yükseldiğinde getiri sağlarlar, piyasalar düştüğünde zarar ederler. Aktif yatırımların yanı sıra pasif stratejilerin de portföylerde net bir yeri vardır, ancak yatırımcıların çeşitli ürünlerin özelliklerini anlamaları gerekir. Profesyonel yatırımcılar yapar. Kurumsal yatırımcılarla ilgili yıllık araştırmamız, kurumsal yatırımcıların genel giderleri düşük tutmak için pasif araçları nasıl benimsediğini ve getiri ve risk yönetimi için aktif yönetime nasıl yöneldiğini gösteriyor.
Hedef odaklı, ancak onları netleştirmeden
Her on İtalyan yatırımcıdan yedisi, yatırımlarının performansını kişisel hedefleri temelinde değerlendirmek istiyor. Ancak, yalnızca %58'inin iyi tanımlanmış mali hedefleri varsa ve daha da azı, %33'ünün net bir mali planı varsa, bu pek olası görünmüyor. Bu nedenle, her yatırımcı için ilk adım, belirli hedefleri açıkça tanımlamalı ve bu hedeflere ulaşabilmesi için gerçekçi bir plan oluşturmasına yardımcı olabilecek bir finansal danışmanla birlikte çalışmalıdır.
Emeklilik meselesini anlıyor ama gerekeni hafife alıyor
İtalyanlar, emeklilik sonrası mali güvenliklerinin sorumluluğunun giderek daha fazla omuzlarına yüklendiğinin farkındalar. Ortalama olarak, İtalyan yatırımcılar emeklilikte yaşayabilmek için emeklilik öncesi gelirlerinin %71'ine ihtiyaç duyduklarını bildiriyor. Bu rakam, genel olarak önerilen %70 ile %80 arasında tanımlanan aralığın alt ucunda konumlanmıştır. Tasarruf sahipleri, yaşam süresinin uzatılmasını ve uzun ömürlü olmayı en büyük risk olarak görmelidir. Ne kadar tasarruf edeceklerini belirlemek, emeklilikten sonra ne kadar yaşayacaklarının hesaplanmasıyla başlar.
Bu nedenle, yatırımcıların halletmesi gereken birçok sorun var, ancak iyi haber şu ki, artık profesyonel tavsiyenin değerini anlıyorlar. Çoğunluk, tavsiyenin ücret ödemeye değer olduğunu söylüyor ve üçte ikisi tavsiye alanların finansal hedeflerine ulaşma ihtimalinin daha yüksek olduğuna inanıyor. Bugün yatırımcılar bir finansal danışmandan ne istediklerine dair net bir vizyona sahipler: daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorlar, riskleri yönetmek için çözümler istiyorlar, hedeflere ulaşmak için hedefler ve planlar belirlemek istiyorlar. Bu nedenle tasarruf sahipleri, danışmanlarıyla farklı ve daha işbirlikçi bir ilişki kurmak isterler.
Her iki tasarruf sahibinden biri, yatırım sektörünün kendi çıkarlarını ön planda tutmadığını düşünüyor. Bu güveni yeniden inşa etmek istiyorsak, yatırımcının yanında masanın aynı tarafında oturmamız gerekiyor. Yatırımlarından gerçekçi bir şekilde ne bekleyebileceklerini anlamalarına yardımcı olmak için riski tartışmanın merkezine koymalıyız. Ürünler hakkında konuşmayı bırakıp, spesifik hedeflerinize göre tanımlanmış kişisel portföyler hakkında konuşmaya başlamalıyız. Yatırımcıları daha çok ve daha iyi bilgilendirmemiz gerekiyor. Finansal gelecekleri için daha bilinçli ve bilgiye dayalı yatırım kararları vermelerine yardımcı olmak bizim sorumluluğumuzdur.
