pay

Brexit: Evet oyu verenlerin 5 yalanı

infacts.org web sitesi, sağlık sistemi, göçmenler, AB üyelik maliyetleri, ticaret anlaşmaları ve… Türkiye hakkında Brexit yanlısı propaganda tarafından dolaşan "en yanıltıcı beş efsaneyi" bir araya getirdi.

Brexit: Evet oyu verenlerin 5 yalanı

Göçmenlerden Türkiye'nin gelecekteki üyeliğine, sağlık sisteminden Avrupa'da kalmanın maliyetine: "Brexit destekçileri, seçmenleri korkutmak ve İngiltere'nin AB'den çıkması yönünde oy kullanmaya teşvik etmek için bir dezenformasyon kampanyası yürüttü." o yazıyor fact.org web sitesiLondra'nın Brüksel'e vedasına karşı açıkça konuşlandırılan, Brexit yanlısı propagandanın dolaşıma soktuğu "en yanıltıcı beş efsaneyi" bir araya getirdi.

1) "DAHA AZ GÖÇMEN, DAHA ÇOK PARA: SAĞLIK SİSTEMİNİ KURTARMAK İÇİN AB'DEN ÇIKMAK"

Önde gelen Brexit destekçileri, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılarak sağlık sistemini kurtarabileceğini çünkü bunun her yıl gelen göçmen sayısını azaltacağını ve Brüksel'e giden para akışını durduracağını söylüyor.

Ancak aynı politikacılar, AB'den ayrılma durumunda Birleşik Krallık'ın, İngiliz ticaretinin yaklaşık yarısının bağlantılı olduğu Avrupa pazarına öncelikli erişimini kaybedeceğini her zaman unutuyorlar. Bu, o kadar şiddetli bir ekonomik şoka neden olur ki, ülkenin harcayacak parası kalmaz, aksine mevcut kaynaklar büyük ölçüde azalır.

AB göçmenleri ise, ortalama bir İngiliz'den daha genç olduklarından, kamu hizmetlerini kullandıklarından daha fazla vergi ödedikleri için sağlık sistemine zarar vermiyorlar ama destekliyorlar. Ayrıca, Birleşik Krallık'ta her 10 doktordan biri AB göçmenidir.

2) “BÜYÜK İNGİLTERE HER HAFTA BRÜKSEL'E 350 MİLYON Pound GÖNDERİYOR”

Londra'nın eski belediye başkanı ve Brexit'in ana savunucusu Boris Johnson'a göre İngiltere, Brüksel'e her hafta 350 milyon sterlin gönderiyor. Birleşik Krallık, Margaret Thatcher tarafından 1984'te müzakere edilen AB'ye yapılan ödemelerde önemli indirimden hâlâ yararlandığından, durum böyle değil. Büyük bir Thatcher hayranı olan Johnson'ın bu detayı hatırlamaması ilginç.

Thather indirimini ve Avrupa Birliği'nden İngiliz kasasına dönen parayı düşünürsek, Birlik'te kalmak her vatandaşa günlük 30 sente mal oluyor. Ancak herkesin yararlandığı faydalar çok daha değerlidir.

3) “AB'NİN İNGİLTERE'YE İHTİYACI BK'NIN AB'YE İHTİYACINDAN DAHA FAZLA İHTİYACI VAR”

Johnson ayrıca, İngiltere'nin AB'den ayrıldıktan sonra Brüksel ile iyi bir ticaret anlaşması elde edebileceğini savunuyor: "Almanya bize BMW satmaya devam etmek istiyor", Londra'nın eski belediye başkanını savunuyor.

Johnson'ın söylemediği şey, İngiltere'nin AB'ye ihracatının ulusal ekonominin %13'ünü temsil ettiği, AB'nin İngiltere'ye ihracatının ise AB ekonomisinin yalnızca %3'ü değerinde olduğu. Dolayısıyla olası bir ticaret savaşında Büyük Britanya'nın Avrupa Birliği'nden kaybedecek çok şeyi var.

Ayrıca, birkaç çokuluslu şirket (Nissan gibi), kıta pazarına açılan en iyi giriş kapısı olduğuna inandıkları için Avrupa genel merkezlerini Birleşik Krallık'ta kurmuştur. Brexit durumunda, Almanya ve Fransa bu ayrıcalığı Birleşik Krallık'tan almaya çalışabilir.

4) “BRÜKSEL'DE HER ZAMAN BİZE KARŞI OY VERİYORLAR”

"Ayrıl" cephesi, bir tür milliyetçi intikam uyandırmak için Büyük Britanya'nın Avrupa seçimlerinde genellikle azınlıkta olduğunu iddia ediyor. Gerçekte, 1999'dan bugüne Birleşik Krallık'ın Avrupa Konseyi oylarındaki dengesi, herhangi bir spor şampiyonunu soldurur: 56 galibiyete karşı 2.466 mağlubiyet.

5) “TÜRKİYE 2020 YILINDA AB ÜYESİ OLACAKTIR”

İngiltere'nin Lord Şansölyesi ve Adaletten Sorumlu Devlet Bakanı ve ateşli Brexit destekçisi Michael Gove, Türkiye'nin AB'ye katılmak üzere olduğunu söyledi. Ancak muhafazakar siyasetçi, Ankara'nın Brüksel'den onay alabilmesi için insan haklarından ekonomiye her açıdan modern bir Avrupa demokrasisi olduğunu göstermesi gerektiğini söylemekten kaçınıyor. Ve başarılı olsa bile - bugün pek olası olmayan bir ihtimal - İngiltere veya Birliğin herhangi bir üyesi, veto hakkını kullanarak Türklerin girişine karşı çıkabilir.

Ayrıca Türkiye'nin ilk AB üyeliği başvurusu 1987 yılına dayanmaktadır. O zamandan beri Ankara 35 tematik fasıldan sadece birinin şartını yerine getirmiştir. Bu hızla 986 yılda, 3002'de Birliğe girebilecektir.

Yoruma