Adı "Born in the Wild" ve realite şovlarına çevrilebilecek aşırı deneyimler açısından en son fikir. Tarif basit: doğum yapmak üzere olan bir kadını alın, onu Avustralya çalılıklarına götürün ve -umarım- mutlu sona kadar doğumu filme alın. İngiliz dizisi "One Born Every Minute" veya bizim "Annelik Koğuşu"muzu düşünün, ama ebeler, ağrı kesiciler, doğumhaneler, yataklar ve tuvaletler yok.
Fikir, bu yıl Şubat ayında YouTube'da yayınlanan viral bir videonun 20 milyon kez izlenmesinin ardından Lifetime ağına geldi. Videoda, Avustralya'nın Queensland eyaletindeki tropik bir orman olan Daintree Ormanı'ndaki bir derenin yanında yere çömelmiş bir bebeği doğuran bir kadın, etrafı sadece ailesiyle çevriliyken görülüyor.
Lifetime reklamı, "Bir kadının hayatındaki en önemli deneyim gerçekten aşırı hale geldiğinde ve müstakbel ebeveynler çocuklarını vahşi doğada doğurmayı seçtiğinde ne olabilir?" Biri annenin ve yenidoğanın güvenliğine itiraz etmiş olmalı. Lifetime için Eli Lehrer, "Annelerin ve çocukların sağlığını korumak için mümkün olan tüm önlemleri alıyoruz," diye yanıtladı, "kuruluşumuz bu deneyimi, kendilerinin denemiş olmalarından çok daha az riskli hale getirecek."
Ancak gelinen aşamada alınan önlemler primiparların gösteriye katılımının yasaklanması ve sağlık personelinin bulunduğu bir ambulansın olay yerinde bulunmasıyla sınırlı görünüyor. Cincinnati Üniversitesi'nde jinekoloji ve neonatoloji uzmanı olan Dr. Ron Jaekle, "Tamamen yetersiz önlemler" diyor, "bu durumda anne ve çocuğun her ihtimale karşı yeterli yardımı almasını garanti etmek uzaktan bile mümkün değil. Şovu izlemenin, ağ tarafından sağlanan bu temel önlemler bile olmadan birini bu başarıyı denemeye itebileceğinden bahsetmiyorum bile ”.
