Bugünlerde enerji piyasasında birçok önemli şey oluyor. Kaya petrolü ve gazının kullanımı Amerika'yı enerji bağımsızlığına yöneltti, deniz altındaki metan hidratlar Japonya için önemli bir kaynak olabilir ve güneş enerjisi büyük adımlar atıyor.
Güneş enerjisiyle ilgili sorun her zaman, geleneksel kaynaklardan elde edilen enerjiyle rekabet edemeyen maliyet sorunu olmuştur. Ancak, "fracking" örneğinde olduğu gibi, bilgi teknolojisinin her zamankinden daha güçlü bilgisayarları daha düşük maliyetlerle üretmesine izin veren teknolojinin ilerlemesi yeterince dikkate alınmamıştı.
Bazı durumlarda, fotovoltaiklerin üretimindeki ve verimliliğindeki ilerleme, kutsal kadehe, parite ızgarasına, yani sübvansiyonlar olmadan, kömür veya petrol maliyetine kıyasla güneş enerjisi maliyetinin paritesine ulaşmayı mümkün kılmıştır.
Bu noktada güneş enerjisinin kaderi, garip görünse de elektrikli arabaların kaderiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı. Güneş enerjisinin dezavantajı ise depolanamamasıdır. Ancak elektrikli otomobiller, eğer parlak geleceklerine dair tahminler doğruysa, gece şarjlarından faydalanabilecek. Tüketim zirvelerinin yeniden tasarlanması, bu nedenle, geleneksel enerjinin geceleri şarjlar tarafından emildiğini görecek ve güneş enerjisinin büyük bir bölümünü gündüz tüketimine ayıracaktır.
