Marat, Roma Eyaletinden seçkin bir şarkıcı-söz yazarı

Roma Eyaletinden gelen bu genç şarkıcı-söz yazarı, son yıllarda İtalya Başkentinin çeşitli canlı müzik barlarında çalarak ve hatta bazen İtalya'yı dolaşarak adından söz ettirdi. Oditoryum Officina Pasolini kültür merkezi tarafından düzenlenen Roma. şüphesiz roma müzik sahnesinin en ilginç sanatçılarından biri.

Marta Lucchesini namı diğer Marat, Roma Eyaletinden gelen İtalyan bir şarkıcı-söz yazarıdır, ilk çıkardığı albümün adı “Le Facce” (spotify'da mevcuttur), sıradan olmayan her şeyi ses ve sözlerle büyük ana akım müzik kanalından ayırır.

İşte Marat'ın röportajı... Ad Sanat.

Her şeyden önce, Sahne Adınız için ilham kaynağınız neydi?

Adımın (Marta olan) bir anagramını yapmak istedim ve kulağa en iyi gelen şey Marat'tı, aynı zamanda ünlü bir Fransız devrimcinin soyadı olması tesadüf beni şaşırttı ama bu, benim adıma kucakladığım anlamına gelmez. Politik şarkıcı-şarkı yazarlığının rolü: Kimseye bir şey öğretiyormuş gibi yapmıyorum, Birinin bakış açısını iletmenin doğru olduğuna inanıyorum ama bunu seyirciye empoze etmek istemiyorum. bazı müzisyenlerin yaptığı gibi.
Müzik yapmak, politik bir konuşma değil, portre yapmak gibidir.”

Peki o zaman Müzik sizin için tam olarak ne ifade ediyor?

“Benim için en doğal olanı yapmak anlamına geliyor ve bu nedenle elimden gelen en iyi şekilde iletişim kurmak: benim için kişinin gerçekliğe bakış açısını olabildiğince orijinal hale getirmenin bir yolu, gerçek veya fantastik bir gerçeğe kişisel bir dokunuş katmaya çalışmak ve bunu gerçekten başardığınızda bu sadece büyülü.

Önemli olan sözlerinizin anlaşılması değil, müzik titreşimiyle niyetlerinizin algılanması esastır.
şarkı ile"özel aciliyet” Bir iletişimsizlik olayını, bir şeyi iletme aciliyetini anlatmaya çalışıyorum ve özellikle şarkının kahramanı bunu başaramıyor.
Her zaman dinleyip anlayacak birileri olacağı gibi, şarkılarımı anlamayanlar da olacaktır., mesaj geldiği sürece, birkaç kişiye de olsa, zaten yeterli olacaktır.”

Diyelim ki “Spaghetti Unplugged” müzik gecesinde ve “Officina Pasolini” kültür merkezinde ilk adımlarınızı attınız, bu iki deneyimi nasıl tanımlarsınız?

“İlk canlı konserlerimi 3 yıl önce “Spaghetti Unplugged”da verdim, başlangıçta sadece evim Monterotondo/Mentana yakınlarındaki çok seçkin bir seyirci önünde çalmaya başladım, “Spagetti” benim için Roma'daki ilk konser deneyimini temsil ediyor..

Elbette önemli bir adım, çünkü aniden seyirciler arasında gözlerimin önünde sadece tanımadığım insanları gördüm ve bu yüzden çok dikkatli, ilgili bir kalabalığın önünde performans sergiledim ki bu, sahnede performans sergileyen herhangi bir müzisyen için temeldir. (ancak son zamanlarda Spaghetti'deki atmosfer en kötüsü için büyük ölçüde değişti).

Bunun yerine, Roma'daki "Asino che Vola" canlı müzik barında Officina Pasolini'nin bir akşam sunumunda, beni onlara katılmaya davet eden yönetmen Tosca ile tanıştım. Saint Louis Müzik Koleji ama o zamanlar benim için yanlış bir yoldu, sonra Konservatuvara gitmeye karar verdim.

The Pasolini atölyesi başlangıcımın bir parçası değil, bu bir fikir silsilesi oradan yeni önerilerle dolu çıktım, İtalya'nın birçok farklı yerinden insanları tanımak, müziğimde orada olanlardan çok şey var, aslında sanat kariyerimde temel oldu.

Gelecek için planlarınız neler?

“Yeni şarkılar yaptım ve ikinci albümümü çıkarmak istiyorum, bunun için yakında bazı plak şirketlerine materyal göndermeyi planlıyorum.
Şimdi Ekonomik/tanıtımsal tarafta bana yardımcı olmakla ilgilenen birini arıyorum. çünkü bu işi yapmak için bir noktada promosyonda size yardımcı olacak insanlara güvenmek gerekiyor: Yeni cd'mi müzik piyasasına mümkün olan en açık şekilde kabul ettirmek için çıkarmaya çalışmak istiyorum.

Son olarak Roma ve İtalya'da Müziğin yabancı ülkelere göre durumunu kendi bakış açınızdan anlatmak ister misiniz?

“İtalyan müzik sahnesinin şu anda gelişen bir dönemde olduğunu düşünüyorum, herkes müzik yapabilir, ancak bu iki ucu keskin bir kılıç çünkü böyle bir kaosta oldukça güzel olan bir şeyi çok çirkin bir şey kadar kolay duyabilirsiniz.
Bana göre sadece gerçekten bir şeyler iletmek isteyenler müzik yapmalı..

Bir pop şarkısı yazarsan sorun değil, kötü bir şey değil, sadece daha az kişiliğe sahip olacağını söylemeye gerek yok, güçlü bir müzikal karaktere sahip ve yığında öne çıkan grupları veya solistleri takdir ediyorum, bence bu doğru yol.

Örneğin, "La Temsilcisi Di Lista", çaldıkları her yerde başarılı olan akıllı metinler yapmayı başarıyor, bu, müzik yapanların sanatına dair tam bir farkındalığa ve her şeyden önce güçlü bir iradeye sahip olduklarında, izleyicinin algıladığı bir kalitedir. o özel şey, özel bir aciliyeti olduğu için (Urgency Particular adlı şarkısının doğrudan çevirisi) bunu yapmak, bu bir fark yaratır".

Yazan ve Çeviren: Gerardo Iannacci