pay

Manevra, Renzi: "AB ile diyalog, dikta yok"

“Avrupa daha fazla cesaret göstersin” – Yarın ve Cuma AB Konseyi – Brüksel'den manevraya ilişkin bir mektup geliyor, ancak Renzi Juncker'den umutlu.

Manevra, Renzi: "AB ile diyalog, dikta yok"

"Doğal bir diyalektik" ama "dikta yok, tehdit yok". Matteo Renzi, Devlet Muhasebe Ofisi ve Quirinale'den henüz izin almayan ancak Avrupalı ​​teknisyenler tarafından incelenmekte olan 2015 İstikrar Yasası konusunda Roma ile Brüksel arasındaki temasları böyle anlatıyor. 

Başbakan, 23 ve 24 Ekim tarihli Avrupa Konseyi konuşmasında Senato'ya yaptığı konuşmada, "Bu saatlerde, İstikrar yasasıyla ilgili her zaman yapılan gözlemler karşısında 'AB'den mektup geliyor' diyorlar" dedi. Kim bilir hangi prosedürleri, mesajları veya tehditleri çağrıştırıyor. Ancak bu doğaldır, çünkü İtalya'nın dış diktalar olmaksızın bir kahraman olması doğaldır”.

Gerçekten de, İtalya'nın gönderdiği bütçe planlama belgesine ilişkin Komisyon'un mektubu bugün gibi erken bir zamanda gelebilir ve zamanın hızı, görevden ayrılan Avrupalı ​​yöneticinin ülkemize herhangi bir indirim yapmak istemediğini gösteriyor. Brüksel, İtalya'ya 0,7 yılında bütçe açığının GSYİH'nın yüzde 2015'sine eşit yapısal düzeltilmesini öngörmüştü; Renzi hükümeti ise yeni bütçeyi karşılamak için 0,1 milyardan fazla yeni açık tahsis ederek yalnızca yüzde 11'lik bir miktar verdi.

Her halükarda, Komisyon ile herhangi bir anlaşmazlık, bugün Avrupa Parlamentosu'ndan göreve başlaması için onay alması gereken ve geçmişte zaten daha fazla açıklık işaretleri vermiş olan Jean-Claude Juncker başkanlığındaki yeni AB yöneticisi tarafından sonuçlandırılacaktır. İtalya'ya doğru.

Renzi şöyle devam etti: “Avrupalı ​​ortaklarla tartışılan, İtalya başkanlığı tarafından talep edilen ve vurgulanan ana konular, yeni komisyonla tam olarak yerine getirilecek. Dokuz Avrupa kurumunun bu topluluğa ait olmamız konusunda biraz daha cesaret ve gurur göstermelerini istiyorum. İtalya'nın Avrupa'daki en büyük zaferi, 300 milyar dolarlık bir yatırım planını teklif etmiş ve bir bakıma da dayatmış olmasıdır. Bu sadece kemer sıkma politikalarına ve sıkılığa değil, aynı zamanda büyümeye ve yatırıma da gösterilen ilginin ilk işaretidir”.

Yoruma