geçitSergi-satış adının küratörlüğünü Saint Fleur üstleniyor ve aşağıdakiler gibi köklü isimlerden 13 sanatçının eserlerinden oluşan heyecan verici bir seçki sunuyor: Robert Reed ve Rashid Johnson'dan yeni gelenler Milo Matthieu, Delphine Desane ve Robert Peterson'a.
Katılan sanatçılar bağış yapıyor Backboard projesini desteklemek için satıştan elde edilen gelirMisyonu, halka açık basketbol sahalarında sanatçı liderliğinde eşi benzeri olmayan yenilemeler düzenleyerek tüm toplulukların basketbol oynamak için güvenli ve davetkar bir yere sahip olmasını sağlamaya adanmıştır.
The Crossover'ın basketbol ve sanat karışımı ruhuna uygun olarak, sergi, her biri çağdaş kimliğin kesişimindeki temaları keşfeden, bu sanatçılardan beşinin (ve yedek kulübesinden bir "altıncı adam") erken bir kadrosunu vurguluyor.
Delfin Desane Haitili ebeveynler tarafından Paris'te yetiştirilmiş bir ressam ve siyahi anneliğin ve kadınlığın coşkulu ve geniş temsillerini destekliyor. Desane, sanat ve moda dünyasını birbirine bağlıyor: stilistlik eğitimi almış, anne olduktan sonra kararlı bir şekilde resme yönelmiş ve doğum iznindeyken çalışmalarını geliştirmiştir. Desane, 2020 Sürdürülebilirlik Sayısının kapağı için Vogue Italia ve İlkbahar/Yaz 2020-21 kampanyası için tasarımcı Jacquemus ile iş birliği yaparak kısa sürede beğeni topladı.
Mailo Matthieu Sürrealistlerin ve Dadaistlerin uyguladıkları psişik özerkliği ele alıyor ve bilinç ile bilinçaltı arasındaki ilişkiyi araştırıyor. Açık bir zihinle resim yapıyor, deneyim ve iç gözlem dünyaları arasında diyaloglar yaratmak için tuhaf, beklenmedik ve heyecan verici şeyler yapıyor. Çoğu zaman aynı anda birden fazla eser çizerek, düşüncesini en saf haliyle - beklenmedik olanı - çok hızlı bir yoğunluk ve neşeli bir kendiliğindenlikle tuvale yansıtır. Ortaya çıkan eserler, hissedilen ve duyulmayan, görülen ve görülmeyen, yaşanan ve hayal edilen arasında beklenmedik keşif yolları açmak için farklı etkileri yan yana getiriyor.
Marcus Brütüs New York, Queens'de yaşayan ve Afro-Amerikalı portreleri çağdaş sivil haklar mücadelesini inceleyen çağdaş bir ressamdır. Brutus, çağdaş imgeleri geçmişin belirsiz izleriyle karıştırarak zamanı çökertiyor ve tarihin kalıcı travmasını gözler önüne seriyor. Figürleri, yalnız veya grup halinde, aktif veya pasif, sakin bir güven ve kararlı bir özgüven yayıyor. Bu noktadan yola çıkan Brutus, sosyal koşullara rağmen kendini ifade etmeyi ve kendini temsil etmeyi araştırır.
Robert Peterson 2012 yılında hayatını değiştiren tıp haberlerini aldıktan sonra profesyonel olarak ilk kez tuval üzerine boya yaptığında resim yapmaya başladı. Sekiz ay sonra çalışmalarını New York'ta sergiledi ve o zamandan beri Los Angeles, Chicago ve Miami'de sergiler açarak ülkenin en ünlü yeni sanatçılarından biri haline geldi. Peterson, beyaz olmayan insanları canlandırmak amacıyla ham, dürüst ve güçlü portreler çiziyor.
Bahar Bambi, Berlin'den, kültürler, zaman dilimleri ve medya arasında var olan sanat eserleri yaratmak için Türk ve Alman köklerinin özelliklerini harmanlıyor. Bambi, geleneksel dokuma teknikleri ile çağdaş sokak sanatı unsurlarını birleştiren, zengin bir şekilde dekore edilmiş büyük tablolarıyla tanınmaktadır. Bu eserler son derece kutupsal görünüyor: bir uçta genellikle keskin bir şekilde çizilmiş şekiller ve Orta Doğu tekstillerinin katı simetrik düzeni tasvir edilirken, diğer uçta çağdaş grafiti ve sokak sanatını anımsatan serbest biçimler ve neşeli renkler bulunuyor. Merkezde, şekiller parçalanıp birleşerek her bir tarafın paylaştığı benzerlikleri vurguluyor.
Deborah Roberts güzellik ve aidiyetin -kültürel ve psikolojik popüler tarihsel sanat- yerleşik ve yekpare sosyal kavramlarını yıkarak ve onların yerine yeni güzellik ve kendini ifade etme standartlarını teşvik ederek ötekiliği araştırır. Austin, Teksas'ta yaşayan ve çalışan Roberts, kimliği ve onun güçlendirme ve ezme konusundaki ikili kapasitesini vurgulamak için Afro-Amerikan çocukluğundan kalma motifleri kullanıyor.
